YELKEN KULÜBÜNE TEPKİLER ÇIĞ GİBİ!..

Seyhan Baraj Gölü, yalnızca insanlara değil, doğanın tüm canlılarına hayat veren bir su kaynağıdır. Su kuşlarından balıklara, küçük böceklerden suya gelen yaban hayvanlarına kadar geniş bir ekosisteme ev sahipliği yapar. Adana’nın simgelerinden biri olan bu göl, aynı zamanda su sporları ve doğayla iç içe aktiviteler için büyük bir potansiyel taşır. Ancak, gelin görün ki bu doğal alanın içinde, hukuksuz bir durum yıllardır devam ediyor.

KANUNSUZLUĞA SON VERİLMELİ

Adana Yelken Kulübü, yıllardır ruhsatsız ve izinsiz bir şekilde faaliyet gösteriyor. Dönemin valisi İlhan Atış tarafından yıkım kararı çıkarılmış olmasına rağmen, bu karar hiçbir zaman uygulanmadı. Devlet, ağır işleyen ama sonunda harekete geçen bir mekanizmadır. Nitekim, 11 Şubat itibarıyla Çukurova Kaymakamlığı’nın bilgisi dahilinde DSİ, kulübe tahliye yazısı iletti. Bundan sonra ne olacağını hep birlikte göreceğiz.

SPOR TESİSİNDE ALKOL NE ALAKA!

Öte yandan, yasalara göre spor tesislerinde alkol kullanımı, satışı ve servisi yasak olmasına rağmen, Yelken Kulübü’nde bu kuralların ihlal edildiği biliniyor. Dahası, kulüp yaklaşık 8-10 yıldır hiçbir etkinlik düzenlememiş, su sporları alanında herhangi bir faaliyet göstermemiştir. Yani, ne spor yapılmakta ne de tesis amacına uygun olarak işletilmektedir.

TAŞKIN ALANINA TESİS Mİ OLUR?

Bir diğer önemli konu ise kulübün taşkın alanı içinde yer almasıdır. Seyhan Baraj Gölü’nün su seviyesi yükseldiğinde taşkın riski oluşmakta ve bu bölge doğrudan etkilenen alanlardan biri haline gelmektedir. Bu durum yalnızca kulüp için değil, çevredeki ekosistem için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Olası bir taşkında, hem çevreye zarar verilecek hem de barajın doğal işleyişi bozulacaktır. Yani, hukuksuz bir yapı sadece yasal açıdan değil, doğa açısından da büyük bir sorun teşkil etmektedir.

YETKİLİLER HUKUKSUZLUĞA SON VERMELİ

Tüm bu gerçekler göz önüne alındığında, artık yetkililerin Seyhan Baraj Gölü ve çevresindeki bu hukuksuz duruma kalıcı bir çözüm üretmesi gerekmektedir. Aksi halde, doğanın ve kamunun hakkı yıllardır olduğu gibi ihlal edilmeye devam edecektir.