Bir çok insan "her bahar aşık olur..."
Oysa ben her seçim aşık olurum.
Düşünce ve duygularımda uyumuş olan "Millete Hizmet Etme Aşkı" her dört veya beş yılda uyanır.
O zaman kendimi, milletin bindiği bir arabayı çeken güçlü bir at gibi hissederim.
Millet sırtımda "hizmet! Hizmet!" diye kırbacı şaklattıkca ben de "Millet! Millet!" diye sayıklarım.
Millete hizmet aşkı ile yanıp tutuştuğum zamanlar rüyamda Ak Sakallı dede görürüm. O bana gayet babacan:
"Evladım, sen millete hizmet aşkını yanlış anlıyorsun.
Millete aşk, düz bir alanda inişli çıkışlı yollar inşa etmektir.
Millete aşk, dümdüz bir coğrafyada asla dümdüz giden bulvar yapmamak demektir.
Millete aşk, yan yana olan binaların kimisinin 5, kiminin, 7, kiminin 11 katlı olması demektir.
Kaldırımları, yandaşına cennet, rakibine zindan etme demektir.
Aşk'tır, parkları talan ettiren ve aşktır kamu parası ile seçim propagandası yaptıran..."
Bu Ak sakallı benim zihnimi çelerken, ben de ona öfkeyle:
"Sen ne diyorsun Ak Sakallı, benim memleketimde asla öyle şeyler olmaz!" diye bağırırken kâbustan uyanırım.
FIRSATI KAÇIRDIM
Belediye Başkanı olma fırsatını kaçırdım. Tam beş yıl oturdum, insanların bölük bölük gelip bana başkanlık öneresini bekledim... Ama nafile... Sadece hoşkin oyununda dörtlüyü tamamlamak için davet geldi.
"Olsun" dedim, Belediye Başkanlığı olmazsa, "Meclis Üyeliği" de olur...
Hizmet edeceğim arkadaş! Hiç kimse beni millete hizmetten alıkoyamaz.
Listelerin açıklandığı gün, ayakkabılarımı boyadım ve yapılacak olan kutlamalar için, kemal Ağa'nın Kahvesi'nde beklemeye başladım.
Bir çay söyledim, höpürdeterek içmeye başladım.
CHP'li Belediye meclis Üyeleri listesi yayınlandı... Tamam, artık insanlar sökün eder.
Bu ne? Gelen giden yok. Göz ucuyla telefonumdan haberlere baktım. Aaaa! Listede benim adım yok.
Bu CHP'de zaten hep böyle; Adımı unutmuşlar.
Neyse AK Parti Listesi'nden yazılmışımdır dedim. O da yok?
Anladım, bunlar el birliği ile MHP''den meclis Üyesi göstermeye karar vermişler...
Çayımız bitti, ama umudumuz ve beklentimiz bitmedi.
İşte bu olmadı MHP Listelerinden de adım çıkmadı.
Kemal Ağa şüpheli şüpheli bana bakmaya başladı. İkide bir "tazeleyim mi abi?" diyor. Ben anlıyorum tabi, "tazeleyim mi" derken, çayımı değil, beklentilerimi kast ediyordu.
Dostlar ne Cumhur İttifakı ne de Millet İttifakı'nın hazırladığı listelerde benim adım yoktu.
Hayal kırıklığı ile kahvede altı çay içmişim. Beni üzgün gören Kemal Ağa bana derdimi sorunca:
"Böyle, böyle. Kimse beni meclis üyesi yazmamış" dedim. Saf saf:
"Memed ağbey, sen mürcaat ettin mi?"
Ahha! Ulan hakikaten de ben müracaat etmedim ki. Yahu Kemal Ağa, Millet işte millet. Boşuna dememişler, her şeyi Millet bilir. Doğruymuş valla.
|